Kültürde, turizmde, sporda büyük potansiyele sahip…
Alternatif bir kent: Çankırı
Dursun ERKILIÇ
-1-
Çankırı Valiliği, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ile işbirliği yaparak çok özel ve önemli bir gelenek başlattı. Çankırılı ve Çankırı dışından gazetecileri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde geçen yıl olduğu gibi Ilgaz Dağı’ndaki Doruk Otel’de ağırladı…
Bu sıradan bir ağırlama değil…
Medyayı tanıtımda en etkili biçimde kullanmayı amaçlayan, bu çerçevede Çankırı’nın dünü, bugünü ve yarınına dönük çok ama çok özel bilgi, belge donanımı sağlayan bir etkinlik bu.
10 Ocak aynı zamanda İdareciler Günü de olduğu için, Vali Vahdettin Özcan ve Belediye Başkanı İrfan Dinç kentin ‘idarecileri’ ile ‘farklı’ bir ortamda bir araya gelirken, onları da medya ile buluşturdu.
Etkinliğin BYEGM cenahına bakacak olursak; Genel Müdür Murat Karakaya ile Konya TV’de bir saat sohbet ettiğimiz için biliyorum, bu tür etkinliklere çok önem veriyor ve bu tür işbirliklerine açık bir yönetim anlayışı içinde hizmet üretiyor.
BYEGM Yayın Şube Müdürü Zeliha Doğan Yeşil de Genel Müdür Karakaya’nın bu anlayışına uygun etkinlikleri düzenleme ve gerçekleştirmede mahir biri.
Davet etti katıldık…
Bu arada, Çankırı Valiliği Basın Müdiresi Zehra Gür’ün ‘aramızda görmek isteriz’ daveti icabet zorunluluğunu kaçınılmaz kıldı…
Her ikisi de medya mensupları ile yakından ilgilendi…
ÖNCE BİR ÖZET YAPAYIM…
Hoş bir yolculuk, hoş bir gezi oldu.
Yaz havasıyla ayrıldığımız Ankara’ya kış havasıyla döndük…
Anlatacaklarım var…
Önce kısa bir özet:
Başkentten yola çıktık saat sekizotuzdu
Doruk Otele vardık saat onik’otuzdu
Kayak sezonu açtık; yemek ondörtotuzdu
Medya leşkeri dostlar rehavete büründü
Yemek tantanalıydı tantuni sanılmasın
Lezzet Doruk’ta idi kem gözlü yanılmasın
Kadı kızı kusuru servisse anılmasın
Hepsini topla-çıkar güzelliğe yüründü
Kayak sezonu ilk kez böylesine açıldı
Duyduk konuşmaları umut, muştu saçıldı
Ne pilan, projeden ne masraftan kaçıldı
Ilgaz kar’ı bu defa müjdelerle küründü
Vali Özcan açılış sıtartını bi verdi
Kayakları giyerek ta zirveye bi vardı
Başkan İrfan Dinç bey de bizle orda bi durdu
Heyhat dedik Çankırı dünde boşa süründü
Serbest zaman dediler biraz vakit öldürdük!
Yemek anı gelince mideleri doldurduk
Müzik, sohbet, muhabbet bin güzellik oldurduk
Uyku, rüyada Ilgaz vardı umut korundu
KAYAK SEZONUNU AÇTIK
Yolculuğun başına dönüyorum…
BYEGM’de buluştuk ve yola çıktık.
Anılar, anekdotlar, şiirler derken göz açıp kapayana kadar Çankırı Ilgaz’daydık…
Yaz havasında geçen yolculuğun bizi en şaşırtan yanı neredeyse Ilgaz’a kadar hiç kar göremeyişimiz oldu.
Buna rağmen biraz geciktiğimiz için çantalarımızı arabada bırakarak etkinliğin ilk etabı olan Harika bir kış mekanı olan Doruk Otel’de gerçekleştirilen Kayak Sezonu Açılış Töreni alanına seğirttik.
Mütevazı ama etkili bir tören oldu.
Kanal-A canlı yayınladı, TRT Haber ve Flaş TV kanalları çekimler yaptı, bizler notlar aldık.
Ilgaz Doruk Otel tarafından hazırlanan sürpriz Kayak Sezonu Açılış pastası Vali Vahdettin Özcan ve eşi Leyla hanım tarafından kesildi. Vali Özcan verdiği mesajda, tüm kayak severleri Çankırı Ilgaz’a davet etti.
KONUŞMALAR
Açılış töreninin ilk konuşmacısı Doruk Otel’in yeni İşletmecisi Mustafa Kurumahmutoğlu idi. Yakın gelecekte çok önemli yatırımlar yapılacağını ve Ilgaz’ın bir cazibe merkezine dönüşeceğini söyleyen Kurumahmutoğlu, “Türkiye turizmine adım atmanın mutluluğunu Ilgaz’da yaşıyorum. Önümüzdeki sene çok daha farklı bir Doruk Otelle karşılaşacaksınız” dedi.
Hemen ardından kürsüye gelen Ilgaz Kaymakamı Yusuf Özdemir ise, böyle bir açılışın ilk kez yapıldığı belirterek, “Bu, Valimizin turizme verdiği önemin göstergesidir” diye konuştu.
Vali Vahdettin Özcan ise konuşmasında çok önemli yatırım müjdeleri verdi.
Özcan, “Ülkemizin en önemli kış turizm merkezlerinden olan Ilgaz Dağını, tam kapasite ile kış turizmine kazandırmak suretiyle ülkemiz insanının hizmetine sunmak için Valiliğim olarak büyük çaba göstermekteyiz. Ancak, uzun yıllar boyunca ihmal edilmiş olan Ilgaz Dağının şanına yakışır herhangi bir tesisin bulunmamasından ızdırap duyduğumu ifade etmeliyim” dedi ve şöyle devam etti:
“Ilgaz Dağının özellikle Çankırı kısmı hem kış, hem de yayla turizmine son derece müsait olmasına karşın, yapılması elzem olan yatırımların bu güne kadar ihmal edilmiş olması nedeniyle hak ettiği yerden çok uzaktır. Bizden sonra gelecek yöneticilerin aynı ızdırabı duymaması için mesaimizin önemli bir kısmını Ilgaz Dağının, bir Uludağ, bir Kartalkaya ve bir Palandöken olması için sarfetmekteyiz.
Bütün olumsuzluklara karşın son bir yılda bu yolda aldığımız mesafe, kısa bir sürede Ilgaz Dağının hak ettiği yere geleceği inancımızı pekiştirmektedir. Bütün bu çabaların sonucu olarak; kayak sezonunun açılış törenini yaptığımız bu alanda 5 milyon 500 bin lira tutarında telesiyej tesisi ve kayak pisti yapımına ilişkin bütün işlemler bitirilmiş, İnşallah bu telesiyej tesisini ve kayak pistini bir sonraki kayak sezonu açılışını birlikte gerçekleştirerek kayak severlerin hizmetine sunacağımızın müjdesini burada vermek istiyorum. Zira Salı günü yaptığım görüşmelerde 4’üde yatırım programına aldırılmıştır. Diğer bir müjdeli haberim de, yine bulunduğumuz bu alanda, yapılacak futbol ve basketbol sahaları, yüzme havuzu ile bu alan, ülkemiz turizminin önemli merkezlerinden biri haline gelecek, muhteşem doğası, içinde barındırdığı zengin florası ile ziyaretçi akınına uğrayacağına inanıyorum. Yine buraya yaklaşık 10 Km. mesafede bulunan Yıldıztepe Turizm Merkezini de çok önemli yatırımlarla ayrı bir cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyoruz. Bu müjdesini verdiğim yatırımlar çok önemli bir olumsuzlukla karşılaşılmaması halinde 2013 yılı içinde gerçekleştirmeyi planlamaktayız.”
Çankırı Valisi Vahdettin Özcan konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“2012 yılı içinde ihaleleri yapılan ancak, 2013 yılında yapımına başlanacak Derbent Şehitliği, anayoldan (Karayolları Bakımevinden) Dağın üst tarafına kadar parke taşı ile ve aydınlatma yapım işleri başlayacaktır. Ayrıca Yıldıztepe’de iki adet futbol sahası ve bir resmi kurum alanına inşaat yapılacaktır. Yine bu dağı çevreleyen yürüyüş yollarının yapımı 2012 yılında tamamlanmıştır. İnşallah bu yürüyüş yolunu da 2013 yılında hizmete açacağız.
Yine bu Milli Park alanının ilimiz sınırlarındaki 320 ha. bölümünü 9-10 kat büyüterek 2400 ha. bir alana çıkaracağımız müjdesini de burada vermek istiyorum.
Ilgaz Dağı, Ankara’ya 200 Km., İstanbul’a ise 450 Km. uzaklıkta olması, metropollerin karmaşasından bunalan insanımıza hafta sonu nefes almak için adete bulunmaz bir nimet olduğunu düşünüyorum.”
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Kemal Karatatar ise, Ilgaz Dağı’nda böyle bir program düzenlenmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Sonra kayak gösterileri başladı. Bu gösterilere Çankırı Valisi Vahdettin Özcan da iştirak etti. “Dursun bey buyurun birlikte kayalım” davetini, ayakta zor durduğum için nazikçe geri çevirdim. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd Doç Dr İmdat Yarım hem Vali beye yardımcı oldu hem de kayak disiplinleri hakkında bilgiler verdi. Gösteriyi ve verilen mesajları özetlemem gerekirse;
Vali Vahdettin Özcan Alp disiplininde kaydı
Beni de davet etti bense korkudan caydı
Sonra hoca kayakta tüm disiplinleri saydı
Yeni Ilgaz doğuyor gözlerimizle gördük
Vali müjdeler verdi güzel günler yanaştı
Kurumahmutoğlu bey çok umutvar konuştu
Dün olumsuz ne varsa olumluya dönüştü
Yeni Ilgaz doğuyor gözlerimizle gördük
Jet sikiye binende kaymaz oldu ayaklar
Kar, devasa araçtan sanki yiyor dayaklar
Ne yatırımlar var, ki; sorunları ayıklar
Yeni Ilgaz doğuyor gözlerimizle gördük
Ilgaz Dağı Kayak Sezonu Açılış Töreninde, tüm kayak severleri Çankırı Ilgaz’a davet eden Vali Vahdettin Özcan ve Eşi Leyla Özcan, Belediye Başkanı İrfan Dinç ve Eşi Zeynep Dinç, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Togay ve Eşi Özlem Togay, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş, Doruk Otel İşletmecisi Mustafa Kurumahmutoğlu, Ilgaz Kaymakamı Yusuf Özdemir ve Eşi Sevda Özdemir, Vali Yardımcıları ve 11 İlçe Kaymakamları ve Eşleri, İl Jandarma Komutanı J.Alb. Şakir Uslu ve Eşi Huriye Uslu, İl Emniyet Müdürü Ali Murat Dağlı ve Eşi Nurten Dağlı, Ilgaz Belediye Başkanı Cevdet Çetin, Çankırı ve Ankara medyasından çok sayıda gazeteci katıldı.
xx
Yaran şehri Çankırı gel dedi; gittik; dolaş dolaş bitmiyor
Gördüklerim, sorduklarım
Dursun ERKILIÇ
-2-
Çankırı Valiliği ile Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYGEM) işbirliği ile düzenlenen Çankırı ve Ilgaz gezimizin ilk gününü dün anlatmıştım.
Devrisi güne gelince; özet sunmak adetten oldu ya;
Onbir Ocak Cuma’nın sabahında uyandık
Kahvaltı salonunun kapısına dayandık
İki lokma uğruna ne hallere boyandık
Doruk’tan Yıldıztepe güzergahına gittik
Telesiyej korkumuz geçen yıldan gelmeydi
Korku boşuna sanki hava yazdan kalmaydı
Ilgaz Dağı Tüneli bir çılgınlık olmaydı
Oradan da Çankırı ‘güzelgahı’na gittik!
Buğday Pazarı denen Medrese görülesi
Araştırma Merkezi mükemmel varılası
İnanılmaz şeyler var mutlaka durulası
Çamaşırhane ve de Çivitçioğlu’na gittik
Menzili maksud şimdi Tuz Mağarası idi
Kimimiz heyecanlı kimi dönsek mi dedi
Mağaraya girenler küçük dilini yedi
Derinlere yürüdük o mağarada yittik
İkinci gün ilk olarak Ilgaz Dağı Tüneline gittik. Bu çok önemli bir proje. Üstelik Bolu Dağı Tüneli gibi 20 yılda değil sadece 2 yılda bitecek. Bunun için kar kış demeden çalışmalar tam gaz sürüyor. Kara-kışa, soğuğa/çamura rağmen kamyonlar, kepçeler, köstebekler ve de görevliler arı gibi çalışıyor.
Çankırı ile Kastamonu arasındaki ulaşımda Ilgaz engelini ortadan kaldıracak olan proje, bölge turizmi ve ticareti açısından inanılmaz bir avantaj sağlayacak. Bu durum tünel bittiğinde daha iyi anlaşılacak. Çünkü şu anda ıssız, sessiz olan yollar bir anda araç ve insan trafiği ile dolunca anlaşılacak bu tünellerin ve bölünmüş yolların önemi.
Gerekli bilgileri aldıktan sonra Yıldıztepe’ye yöneldik…
Evet, telesiyeje binmeden Ilgaz’a dittim demek olmuyor. Mevsim kış ise bu zevki tatmak şart. Mevsimsel önlemleri alarak elbette. Geçen yıl yediğimiz soğuk, gördüğümüz kardan, tipiden pek eser yoktu. Üstelik üşütmeyecek önlemler de alınmıştı. Biz ne kadar yüksekte olursak olalım Ilgaz ve Yıldıztepe bize tepeden bakıyordu…
Eyvallah deyip, Çankırı’ya aktık…
Vali Vahdettin Özcan ve Belediye Başkanı İrfan Dinç de hazır bulunduğu öğlen yemeğinde AK Parti Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz de vardı. Çankırı’ya has ‘takım yemeği’ ile kendimize geldik.
Yemek, Çankırı Belediyesi Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi’ndeydi. Adının uzunluğuna bakıp da yılmayın! İnanılmaz bir tarih, kültür, siyaset hazinesi barındırıyor içinde. Milletvekili Filiz ve Vali Özcan’ın güzel mesajlar verdiği yemeğin ardından Belediye Başkanı Dinç, bizi ‘hazine odası’na götürdü ve bir sunum yaptı. Sunumun en dikkat çekici yanlarından biri, Başkan Dinç’in “Atatürk şapka devrimini Çankırı’da başlattı” iddiası ve bunu fotoğraflarla izah etmesiydi.Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, Sanat Tarihi, Arkeoloji, Ekonomi ve Hukuk, Fen Bilimleri, İlahiyat ve Din Bilimleri, Müzik ve Folklor, Mimari, Tıp Tarihi, Coğrafya, Turizm konularında araştırma masaları oluşturulan bu Araştırma Merkezi’nde neler yok ki…
Belediye Başkanı Dinç’in anlattıklarını, eksiksiz olsun diye Belediye’nin internet sitesinden aktarıyorum:
Çankırı Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi Belediyemiz imkanları ile restore edilerek 26 Temmuz 2005 tarihinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılmıştır.
26 Ağustos 2005 tarihinde Çankırı ve çevre illerde yaşayıp kent tarihi ve kültürü üzerine araştırma yapan 32 araştırmacıyı bir araya getirip Çankırı Araştırmaları Platformu’nu topladık. Toplantı sonunda gönüllülük esasına göre faaliyet gösteren Çankırı Araştırmaları Merkezi’nin yönetim kurulu oluşturuldu.
Araştırma Merkezi 31.08.2005 tarih ve 25 Sayılı Başkanlık Makamı Olur’u ile kurulmuş, 01.12.2005 tarih ve 206 sayılı Meclis Kararı ile faaliyet konuları belirlenmiş ve merkeze Türk Afgan dostluğunun temelini atan, Atatürk’ün özel doktorluğunu da yapmış olan Çankırı Dr. Rıfkı Kamil Urga’nın ismi verilmiştir.
Vatandaşlardan Çankırı’nın geçmişine ilişkin evlerindeki tarihi belge ve etnografik eserleri merkeze şartlı bağışta (Araştırma Merkezinin kapanması halinde aile bireylerine yada varislerine iade edilmek kaydı ile) bulunmalarına yönelik kampanya başlatıldı.
Bu kampanyaya vatandaşlarımız beklenenin üzerinde ilgi gösterdi ve aile arşivlerindeki eserlerin bir bölümünü merkezimize ücretsiz olarak bağışladı. Talep eden vatandaşlarımızın bağışları demirbaş kayıt defteri dışında meclis kararları ile bağışları kabul edilerek kayıt alındı.
Ayrıca Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu üyeleri sağladığımız imkanlarla ilçe ilçe, köy köy dolaşıp eser topladılar. Vatandaşların ikna edilmesi gereken durumlarda zaman zaman şahsım da bu çalışmalara katılmıştır. Hafta sonlarının önemli bölümü tarafımdan çok önemsediğim bu çalışmalara ayrılmıştır.
Valiliğimiz, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Müftülük başta olmak üzere çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından izinler alınarak kamu binalarında 2004 yılına kadar SEKA’ya gönderilip yok edilen arşivlerden arta kalan kent tarihi için önemli Osmanlıca belge ve dokümanlar Araştırma Merkezi İhtisas Kütüphanesine getirilmiş ve araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.
Kent merkezindeki eski konakların çatı araları tek tek dolaşılarak buradaki önemli belgeler ailelerin izni ile alınıp merkezin demirbaş defterine kayıt edilmiştir.
Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi’nin demirbaş kayıt defterinde 2005 yılından itibaren başlattığımız çalışmalar ile vatandaşlarımızın bağışı ve yaptığımız tarama çalışmaları sonunda bugün itibari ile 1600’ü Orijinal Osmanlıca defter olmak üzere 2629 eser ve belge kayıtlıdır. Her birinde yüzlerce Osmanlıca Belge bulunan zarflarda ise araştırmacıların incelemesine bekleyen 30 binden fazla evrak vardır.
Araştırma Merkezi arşivindeki en önemli eserler arasında Çankırı-Kastamonu ve Sinop İllerini fetheden kumandan Karatekin Beyin komutanlarından Billur Bey’e ait 900 yıllık aba ve takke,
Türkiye’deki en eski orijinal vakfıye belgesi (Miladi 1281 yılına ait) araştırma merkezimizdedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün arşivlerinde dahi bu kadar eski tarihli orijinal vakfiye belgesi bulunmamaktadır. Bu konuda uzman olan Prof. Dr. Refet İnanç belge ile ilgili Çankırı Araştırmaları Dergisi’nin 1. sayısına makale yazmıştır.
Bedevi Tarikatine ait üzeri altın işlemeli tahmini 500 yıllık bir sancak,
Çanakkale Savaşı yıllarında Çankırı’da yaşayan Rum ve Ermeni kadınların cephedeki askerlerimize ördüğü kazak, çorap gibi malzemelerin tutulduğu defter. Hangi mahalleden kimlerin ne gibi malzemeler teslim ettiğine dair tutulan bu defter hassas bir dönemden geçen Türk Ermeni ilişkilerine de önemli katkı sağlayacaktır.
Milli Mücadele yılları sonunda Anadolu’da Bolşeviklik propagandası yapanların ve başka ülkeler lehine çalışan casusların Çankırı’da toplanıp Romanya’ya sürgüne gönderildiğine dair fotoğraflı emniyet kayıtları mevcut. Bu defter Cumhuriyet dönemindeki Yüzellilikler Sürgünü’nden sonra ikinci bir sürgün olayını da gün yüzüne çıkarmaktadır.
Bu eserlerin dışında padişah fermanları, şiir cönkleri, Roma Dönemine ait cam ve toprak testiler, el yazması Kur’an-ı Kerim ve çeşitli el yazması çok değerli eserler, altın tezhip ve işlemeli icazetnameler, Çankırı ve çevresine ait Osmanlıca harita ve krokiler, mektep kayıt ve şehadetname defterleri vb. çok sayıda orijinal defter bulunmaktadır.
Çankırı’da 70 yaş üstü yaşlılarımızla sözlü tarih çalışması başlatılmış ve 30’dan fazla büyüğümüzle Çankırı’nın yakın geçmişine ışık tutacak şekilde röportajlar yapılmıştır.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte ödüllü yarışma düzenlenerek gençler arasında tarih bilinci oluşturulmaya çalışılmıştır.
Çankırı Araştırmaları Merkezi çeşitli ulusal ve uluslar arası bilimsel kongrelere davet edilmiş ve konuyla ilgili uzmanlar merkez adına bu kongrelere katılıp tebliğler sunmuştur.
Her biri hakem heyetli olmak üzere son dört yılda, yıllık süreli yayın kapsamında 4 adet Çankırı Araştırmaları Dergisi yayınladık. Bu dergilerde Çankırı ile ilintili toplan 134 makale yayınlandı.
Çankırı Araştırmaları Merkezi çeşitli konularda son 7 yılda 30 adet kitap yayınladı.
Her ay kendi alanında uzman bir bilim adamı Çankırı’ya getirilerek çeşitli konularda halkımızın bilinçlenmesi için konferanslar düzenlendi.
Çankırı’daki liseli ve üniversiteli gençlere tarih bilincinin verilmesi ve yaşadıkları çevredeki tarihi eserleri tanıtmak amacıyla tarihi mekanları gezdirdik. Gönüllü rehberlik eğitimi düzenledik.
Araştırma Merkezi’nin aralarında Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Sureyya Farouqi, Prof. Dr. Mihail Maxim, Prof. Dr. İlber Ortaylı gibi her biri kendi alanında dünyaca tanınış 76 bilim adamından oluşan Danışma ve Bilim Kurulu üyesi bulunuyor.
Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Tasnif, Kayıt ve Restorasyon Projesi” KUZKA tarafından desteklendi ve proje başarıyla uygulandı. Projenin tamamlanmasının ardından Osmanlıca uzmanlarınca merkezdeki 30 bine yakın tarihi belge ve defterin tasnif işlemlerine de başlandı. Hedefimiz tasnif işlemlerinin ardından bu belgeleri dijital kayıt altına alıp restorasyonunu yapmaktır.
SONUÇ
Kurulduğu günden itibaren yaptığı çalışmalarla bilim dünyasının ilgisini çekmeyi başaran Çankırı Belediyesi Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi özgün çalışmalarıyla hem yerel yönetimlere hem de bilim dünyasına örnek gösterilmektedir.
Araştırma Merkezi’nin bundan sonraki süreçte daha da gelişebilmesi için Çankırı Karatekin Üniversitesi ile işbirliğine gidilecektir.
Merkezimiz 24 saat nöbet esasına göre korunmakta ve internet üzerinden kameralı sistemle takip edilmektedir
Merkezdeki eserlerin dijital kayıt altına alınması zaruridir.
Araştırma Merkezi fiziki mekan olarak yeterli gelmemektedir. Buradaki son derece önemli eserlerin nihai hedef olarak belirlediğimiz Kent Tarihi Müzesi’nde sergilenmesi bu çalışmaların en önemli çıktısı olacaktır.
Okuyanlar hak vermiştir, bu Araştırma Merkezinde bir hazine bulunduğunu söylemem boşuna değilmiş…
VER ELİNİ TUZ MAĞARASI
Medrese ve Çamaşırhane gezileriyle Çankırı’nın gündelik ve sosyal hayatı ile kültür / sanatına dönük güzel ve korunması gereken yanlarını gördük.
Ardından Tuz Mağarasına doğru yola çıktık. Geçen yılki kardan eser olmadığı için yarım saat sürmedi bile yolculuğumuz. Tır’ların bile girip çıkabildiği devasa bir mağara düşününü, üstelik her yer ve her şey tuz…
200 yıl önce bir tuz çukuruna düştüğü için bozulmadan bu güne kadar gelebilen bir eşek fosilinin yanına bir tavşan bir de yılan fosili eklenmiş.
Hülasa, bir geziyi daha bu ‘mikropsuz’ ortamda tamamladık. Toparlayıp bitiriyorum:
Harcamakla bitmeyen hazinesi var iken
Bu hazine insana buyur da al der iken
Yaran şehri Çankırı görülesi yer iken
Neden böyle perişan hallarına yanıyor
Nüfus bitmiş, erimiş artık tersi olmalı
Çankırılı Çankırı sılasına gelmeli
Bunun için bu şehir yatırımla dolmalı
Eskiler neden işi kendi olur sanıyor
Kendi kendin olmuyor hepimizce anlandı
Proje ve görüşler Çankırı’da dinledi
Kimisi yapılıyor, kimileri sonlandı
Çankırı boşa geçen o yıllara yanıyor
GEZİYE KATILANLAR
BELDE Gazetesi Haber Müdürü olarak bendenizin de katıldığı gezide şu isimler bulundu: Zeliha Doğan Yeşil (BYEGM), Sultan Akdoğan, Mustafa Emrah Yazıcı (Flash TV), Serkan Kılıç, Tayyar Öğüt (Kanal-A) Halim Utlu, M. Yahya Efe (Anayurt), Selahattin Ütkür (Kırmızı Beyaz), İbrahim Gökdemir (İl Gazetesi), Cafer Külahlıoğlu, Mazhar Eylem Şimşek (Sonsöz), Mehmet Mahzun Doğan (Başkent), Sadun Köprülü (Türkmen Şanı Dergisi Temsilcisi / Irak), Harun Kılıç (Bizim Çankırı sitesi), Mustafa Saat (BYEGM Fotoğrafçı), Kezban Gür (Çankırı İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü).