Gönderim - 14/12/2005 : 14:20:31
ÇANKIRI’DAN YETİŞMİŞ SANATÇILARIMIZ 2: Mustafa Özcan GÜNEŞDOĞDU Tasavvuf Müziği Sanatçısı, Hafız, Kâri (Kur’an-ı Kerimi Güzel Okuyan)Söyleşiyi Yapan : İsa ÇİÇEK
Çankırı’dan yetişmiş sanatçılarımızla yaptığımız söyleşiler dizisinde tüm yönleriyle tanımaya ve sizlere tanıtmaya çalışacağımız, Çankırılı Sanatçımız Sayın Mustafa Özcan GÜNEŞDOĞDU. Mustafa Özcan GÜNEŞDOĞDU, tasavvuf müziği yanında, Hafız olan sanatçımız, güzel sesiyle de Kur’an-ı Kerimi çok güzel okumaktadır. 1985 Kur-ân’ı Kêrim okuma yarışmasında Avrupa 1’inciliği, yine 1991 yılında Suudi Arabistan’da yapılan Uluslararası Kur-ân’ı Kerim yarışmasında 1’inciliği bulunan sanatçımızın, ayrıca 30’a yakın ilahi ve Kur’an-ı Kerim kasetleri bulunmaktadır. İşte; özel yaşamından, ilahilerine, Kur’an-ı Kerim okuma yarışmaları birinciliklerine, aldığı sayısız ödüllerine, sunduğu televizyon programına kadar tüm yönleriyle; Kıymetli hemşehrimiz, Altın Sesli İmam; Mustafa Özcan GÜNEŞDOĞDU.
İ.Çiçek; Kıymetli Hemşehrimiz, Sayın Mustafa Özcan Güneşdoğdu, Çankırılı hemşehrilerimizi (sanal olarak) bir çatı altında toplamaya devam eden ve alanında Türkiye’nin en iyi sitelerinden biri olan Cansaati.org çok yönlü çalışmalarına devam etmektedir. Bu çalışmalardan bir tanesi de Çankırı’mızdan yetişmiş, Çankırılı sanatçılarımızı tanımak ve bu sanatçılarımızı başta Çankırılı hemşehrilerimiz olmak üzere tüm Türkiye’ye tanıtmaktır. Amacımız; Çankırılı sanatçılarımızı tanıtırken Çankırı’mızın da tanıtımını sizlerin katkıları ile yapabilmek ve sizler gibi iyi yetişmiş insanlarımızı çocuklarımız ve gençlerimizin önüne örnek olarak koyabilmektir. Şimdiden bu söyleşiye katıldığınız için, Cansaati.Org sitesi okuyucuları adına teşekkür ediyorum. M.Güneşdoğdu: Böyle bir fırsatı bana verdiğiniz için ben size teşekkür ederim. Bu söyleşi ile çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm Çankırılılara kendimizi tanıtma imkanı bulur, bu vesile ile de güzel Çankırımızın tanıtımına katkıda bulunuruz inşallah. İ.Çiçek; Sayın Güneşdoğdu; Sorularıma öncelikle özel yaşamınızdan başlamak istiyorum. Nerede ve kaç yılında doğdunuz? Çankırı’nın neresindensiniz? Nasıl bir aile ortamında büyüdünüz? M.Güneşdoğdu; 1970 Çankırı’mızın Orta Kazasına bağlı Sakaeli köyü doğumluyum, üçüncü sınıfa kadar köyümüzde Büyükanne ve Büyükbabamın yanında kaldım yani o yaşa kadar köy ortamının tüm güzelliklerini gördüm ve yaşadım. Hamdolsun daha sonra 9 yaşımda Almanya’ya Anne Babamın yanına gittim. İ.Çiçek; Kaç kardeşsiniz? M.Güneşdoğdu; Yedi kardeşin ikincisiyim. İ.Çiçek; Anne ve babanızla ilişkileriniz nasıldı? M.Güneşdoğdu;
Her insan gibi, elbette bende Anne ve Babamı çok seviyorum. Benim doğup büyümeme vesile oldukları gibi yetişmemde gerek anne ve gerek babamın çok büyük teşvikleri, üstün gayretleri ve fedakarlıkları oldu sağolsunlar. Örneğin babam, hayli pahalı olmasından dolayı kolay kolay kimsenin uçağa binemeyeceği yıllar da beni Türkiye’ye Kur’an-ı Kerim yarışmasına uçakla göndermiştir. Bu onun için o devirde çok büyük bir fedakarlıktır. Annem ise Camiye gitmediğimiz zamanlar adeta bize tavır koyar ve okumamız için elinden ne gerekirse yapar ve bizleri teşvik ederdi. Allah onlardan binkere razı olsun. İ.Çiçek; Hangi okulları okudunuz? Eğitim durumunuz nedir? Okulda nasıl bir öğrenciydiniz? M.Güneşdoğdu; Türk Alman ve Arap okullarında okudum, Lise mezunuyum. Resim ve Müzik dersini çok severdim, sanırım Müziğe yönlendirilmem taa o zamanlar Köyümüzde ilk okulda olmuştur, çok afacan ve mukallit birisi olduğumu iyi hatırlıyorum ve ilk okulda hayli başarılı idim. Sonradan 4’ncü sınıfa Hamburg’a Anne Babamın yanına geldim. Burada ilk, Orta daha sonra Ticaret Lisesine gittim bilahare Türkiye’miz de dışarıdan, Ankara Merkez İmam Hatip lisesini bitirerek, Şam'da iki yıl Medresede eğitimi gördüm. İ.Çiçek; Başka hangi eğitimleri aldınız? (Arapça gibi) M.Güneşdoğdu; Alman okulumun yanı sıra günlük su anda görev yaptığım, Hamburg Merkez Camimin de önce Kuran okumasını öğrendim sonra Hafızlık yaptım, Talim, Tecvid, Kıraat okudum. Bunun yanı sıra (8 yıl Osmanlı usulü Arapça öğrendim, Emsile, Bina, Avamil, Maksud, Izhar, Katrunnida, Minhacussalihin, İbni Kesir İhtiyar, Celaleyn daha buna benzer, Arapça Gaye ve Alet ilimler okudum, Emaliyi bununla beraber bin civarında hadis ezberlemiştim, ardından ise pratiğimi ve İslami ilimleri geliştirmek üzere bir süre Suriye ve Mısır da bulundum. İ.Çiçek; Hobileriniz var mı, boş vakitlerinizi nasıl değerlendirirsiniz?
M.Güneşdoğdu; Hobilerimin başında güzel Kur’an okuyanların ses ve görüntülerini toplamak gelir. Çoğu Mustafa İsmail Abdussamed olmak üzere yüzlerce video ve audiolardan oluşan geniş bir arşivim var. Hat, resim ve güzel sanatlara karşı hayli ilgiliyim. Örneğin; Güzel resim boyar, Latince ve Arapça iyi yazı yazarım, Kitap okumayı çok severim, her zaman kendimi belli alanlarda yetiştirmeye çalıştım, hala bu gayretim devam ediyor. İ.Çiçek; İlgi duyduğunuz Spor dalları nelerdir? M.Güneşdoğdu; En çok ilgi duyduğum spor dalları, Boks ve Kick Bokstur. İlk zamanlar biraz güreşle uğraştım, daha sonra uzun yıllar Kung-Fu yaptım. İ.Çiçek; Çankırı’ya hiç gittiniz mi? M.Güneşdoğdu; Elbette. İ.Çiçek; Nasıl buldunuz Çankırı’yı? M.Güneşdoğdu; Çankırılı olmama rağmen resmi bir takım işlemler için birkaç defa gitmiştim Çankırı’ya. Fakat günübirlik gittiğim için fazla gezme imkanım olmamıştı Çankırı’yı. İlk defa 2005 yazında yani, bu yaz tatilinde bir günde olsa, Çankırı’yı ailece görme ve gezme imkanımız oldu. Sağolsun şu anda belediyede görev yapan, eski Tarih Öğretmeni Tevfik Albay ağabeyimiz, bize adım adım Çankırı’mızı gezdirdi (kendisine bu vesile ile teşekkür ediyorum.) ve gördük ki, çok zengin bir tarihe sahip. Şehrin eski görünümü, Osmanlı Camii, Çan Saati, o hala dimdik ayakta kalabilmiş birkaç tarihi bina, Kale, Taş Mescit, daha neler neler, hakikaten görmeye değer. Beklediğimden çok daha güzel buldum ilimizi. (İ.Çiçek; Sitemizin ismi de tarihi Çan Saatinden gelmektedir.) Çehresi hayli değişmiş. Vesile olanlardan Mevla kat be kat razı olsun. Hele hele şehrin tam Merkezinde, "Çöpleri ve çekirdek kabuklarını yere atmayın." pankartları çok dikkatimizi çekti ve bizi hayli sevindirdi. Bundan sonra ilk klibimi mutlaka Çankırı’da çekmeyi arzu ediyor, dolayısı ile ilimizin tanıtımına küçükte olsa bu yol ile katkıda bulunmak istiyorum. İ.Çiçek; Bize biraz köyünüzü anlatır mısınız? Nasıl bir evde doğdunuz? Doğduğunuz ev hala duruyor mu? Köyünüzle bağlarınız nasıl, hala gidip gelir misiniz? Köyünüzde akrabalarınız var mı? M.Güneşdoğdu; Çeşitli vesilelerle Çankırı ilimizin nerede ise tüm köylerini gezdim. İnanın köyüm diye söylemiyorum, bana göre o yörenin en güzel köyü, cennetimsi bir yer benim köyüm. Ortasından Devrez Çayı akar, çay boyu önceleri bostanlar vardı, şu anda maalesef tarımcılığın sona ermesiyle bunlarda zaman içinde kayboldu.
Çankırı ili, Orta İlçesine bağlı, Sakaeli Köyü Yine su değirmenlerini çalıştırmak için çay boyu üç adet bent vardı, (Köyümüzün isminin de başka köyler bent tutmayı bizim köye atfettikleri için buradan aldığı anlatılır. Bent tutmayı yani suyun önünü ustaca kesme sanatını, elini nereden aldın öğrendin diyenlere, Sakaeli’n (sucu eli) den aldım derlermiş.) bununla bostanlar ve tarlalar sulanır, derin yerlerinde yazları suya girilir ve dört mevsim leziz balık tutulurdu, ama sonradan bentlerin yıkılması ve insanımızın duyarsızlığı yüzünden o bir zamanlar insan ve hayvanların içebileceği derecede tertemiz, pırıl pırıl olan su, bugün kirlendi maalesef. Hele hele köyümüzün yamacında ve aşağı doğru uzanıp giden tarihi mağaraları bilmeyen yoktur. Köyümüz aşağı orta ve yukarı mahalle diye üç kısma ayrılır, merkezide önceleri köprübaşı idi. Doğduğum ev, köprüden itibaren aşağı mahalle diye bilinen mahallenin ortalarına düşer ve bugün hala duruyor. Zaten 300 hanelik köy herkes birbiriyle uzaktan yada yakından akrabadır. Yakın derecede akrabalarım ise maalesef kalmadı. En son dedelerim vardı, makamları cennet olsun vefat ettiler. (İ.Çiçek; Allah Rahmet Eylesin.) Her yıl en az bir defa gider birkaç günde olsa kalır çocukluğumdaki hayat boyu unutamayacağım anılarımı tazeler, mümkün mertebe Camimizde cemaate hitabeder ve tüm köylülerimi ziyaret etmeye çalışırım. İ.Çiçek; Köyünüz Sakaeli, tarih ve içerdiği tarihi eserler açısından çok önemli bir konuma sahip. Sakaeli mağaraları, kaya mezarları sizinde dediğiniz gibi çok kimse tarafından bilinmektedir. Buralarla ilgili hatıralarınız var mı? Çocukken buralara gidip oynar mıydınız? Buralara çocuklar ve köy halkı tarafından değişik isimler verilir, sizin buralarla ilgili hatırladığınız yöresel isimler var mı? (Mesela benim köyüm Hüyük’te, mağaranın bulunduğu tepeye, in’in tepe, mağaralara in, orda bulunan bir mağara girişine de, kuyu şeklinde olduğu için, Abidinin Kuyu derlerdi, bunun gibi.)
M.Güneşdoğdu; Köyümün hemen her yerinde hatıralarım vardır; Örneğin sonbaharda gazel toplar, yapmış olduğumuz el arabaları ile onları taşırdık. Tenekeden ve çamurdan arabalar yapardık. Yazları çayın derin yerlerinde yüzmeye girer, (yüzmeyi köyümde öğrenmişimdir.) el veya olta ile balık tutardık, hele hele yine ağlat, çördük, kuşburnu toplamanın tadı bir başkadır. Kışları buz üzerinde ve tepeden kızaklarla kayar, ilkbaharda karların erimesi ile çiğdem toplardık. Yayla zamanı ise oradaki o tabii güzelliği ancak yaşamış olan bilir, anlatmak zordur. Bizim hemen evimizin arkasında bölük kaya (Arası ayrık olduğu için bu ismi almış.) diye bilinen mağaraların en yoğun olduğu kaya kütlesi vardır. Kayanın ayrık yeri sonradan örülmüş ve orada şu anda bile inilmesi mümkün olmayan bir mağara var ve orada hala hazine olduğu anlatılır. Sonra dokuz inler diye bilinen yerden köyün manzarası bir başkadır. Ramazan ayının yaza rastladığı dönemler, köylülerin soğuk su alabilmek için SULU İN’de kuyruğa girdiklerini iyi hatırlarım, maalesef o mağaranın önünde evi olan merhumun, çocuklar buraya çıkmasınlar diye, mağaranın merdivenlerini kırdığını hiç unutmam. AHH Köyüm! İ.Çiçek; Buraların yani Sakaeli ve yörenin kalkınabilmesi için neler yapılması gerekir? Kaya mezarları ve diğer tarihi eserlerin tanıtılması ve yöreye turist çekilebilmesi için? M.Güneşdoğdu; Yöremizde yapılabilecek çok şeyler var bence. Mesela Hayvancılığa çok müsait bir coğrafi yapıya sahip veya doğal zenginliklerimiz değerlendirilebilir. Çavundur Hamamı sadece bir örnek, şu anda köyün ismini hatırlamıyorum ama, bildiğiniz hakiki maden suyu öyle boşa akıyor, oraya bir doğal maden suyu tesisi kurulabilir. Köyümüzün tanıtılması için bazı girişimlerde bulunmayı düşündüm! Almanya’dan Seyahat Acenteleri ile anlaşıp buradan köyümüzün tanıtımını yapıp, turist götürmek gibi. Geçen yıl yeni kurduğumuz "Çankırı Kültür Derneği" bünyesinde buradaki gençleri, Çankırı ve yöresine birkaç günlüğüne gezi düzenlemeyi hedefliyoruz. İ.Çiçek; Belli bir maddi düzeye geldiğinizde yani zenginleştiğinizde diyelim, yada şimdi Çankırı için yapmayı düşündüğünüz planladığınız bir hizmet alanı var mı? İçinizden param olsa Çankırı’ya yada köyüme şöyle bir eser kazandırmak isterim dediğiniz oluyor mu? Neler yapmak istersiniz memleketinize? M.Güneşdoğdu;
Olmaz mı! İmkanım olsa, insanımıza iş imkanı sağlayacak kurumları yöremize kurardım. Malumunuz, iş bulabilmek amacı ile büyük şehirlere yığılmalar oldu, bunun önüne geçebilmek hatta göçü tersine çevirmek isterdim. Köyümüze akan suyun kenarına canlı alabalık tesisleri kurmayı hep hayal etmişimdir. (Bakarsınız bir gün gerçekleşir.) Mağaralardan oteller yapılabilir ve su boyu çok güzel insanlarımızın gelip dinlenebileceği mesire yerleri, hatta köyün aşağısında, dereboyu karşılıklı kayalar (Çasak kayaları denilir.) arasına teleferik nede güzel olur, bunların ilgi göreceği kanaatindeyim. Belki bunlar şimdilik uzak gözüken ama bir gün olabileceğine inandığım şeyler. Kısa vadede ise, adeta köyün can damarı konumundaki akan çaya çöp atmanın kesinlikle önüne geçilmesi lazım, bu konuda çeşitli vesilelerle Camide defalarca konuşmalar yapmışımdır ve yine Köyümüzün yamacındaki kaya üstünün önceleri yaylalara kadar orman olduğu ve sonradan tamamıyla ormanın yok edildiği anlatılır. Orayı tekrar bir kampanya ile ağaçlandırmak isterdim. Yılda bir defada olsa köylülerin bir araya gelmesi ve çocukların köylülerini tanıyabilmesi için bir şenlik yapılması teklifimi Köyümüzün Derneğine birkaç defa ilettim. (İ.Çiçek; Bu dediğinizi yani şenlikleri benim köyüm yani Hüyüklüler Temmuz (2005) ayında birincisini düzenlediler.) İ.Çiçek; Şu anda Almanya da ikamet etmektesiniz? Ne kadar zamandır Almanya’dasınız? Zamanınız nasıl geçiyor? Orada ki ortamınız nasıl? Çankırılı hemşehrilerimiz ile çok mu ve sık görüşme imkanınız oluyor mu? Bir araya gelince, köyünüzden Çankırı’dan konuşur musunuz? M.Güneşdoğdu; 1979 yılından beri buradayım yani Almanya’da. Çok yoğunum dinlenmeye ve özel işlerime pek vaktim olmuyor. Günlük imamlığımın yanısıra, zaman zaman projesi bendenize ait olan ve Türkiye’mizde büyük ilgi gören, Maide-i Kuran, Kuran Ziyafetleri, programlarına katılıyorum. Şu anda ise, her hafta Perşembe günleri TR Saatiyle 21.30-22.30 arası (Türksat 1C 117 16 Vertikal 2222 uydu üzerinden yayın yapan) Hilal TV'de İlahi Muhabbet Programını sunuyorum. Yılda birde olsa, albüm çalışmalarım devam ediyor ve yine her yıl görevli olarak Hacca ve Umreye gidiyorum. Burada Camimiz de Türkiye’mizin tüm yörelerinden insanların bulunduğu çok sıcak bir kardeşlik ortamı var hamdolsun. Burada Çankırıların birbirlerine çok düşkün olduklarını sık sık duyarız. Daha önce de dediğim gibi "Çankırı Kültür Derneği"ni kurduk. Derneğimizin başlıca hedefi bu kaynaşmayı korumak ve geliştirmek ve gelecek nesillere; Aslını, Dinini ve Kültürel değerlerini öğretmektir. İ.Çiçek; Kaç çocuğunuz var, isimleri ve yaşları kaç? Malum geleceğimizin teminatı çocuklarımız. Nasıl yetiştiriyorsunuz onları? Çankırı’yı yada köyünüzü gördüler mi? Gördüklerinde ilk tepkileri ne oldu, şimdi köyünüz hakkında ne düşünüyorlar? M.Güneşdoğdu; Büyük oğlum Nurullah 17 yaşında, nişanlı ve Stajyer. Kızım Sümeyye 14 yaşında, 8’nci sınıf öğrencisi ayrıca hafta sonları tatil kurslarına devam ediyor. En küçük oğlum Derda ise 2’nci sınıf talebesi. O da Camimizin Kuran Kursunda okuyor. Tabi ki en büyük hedefimiz, başta Hakkı ile Allah’a Kul sonra insanlığa faydalı olacak, kendi Asil Köklerine bağlı (bununla Dinine, Diline, Vatanına. Milletine, Yöresine, Tarihine bağlılığı kastediyorum.) bilinçli insanlar olarak yetişmeleri. Hamdolsun çocuklarımın köy ve yöremizi, hele hele Ülkemizi sevmeleri, beni çok sevindiriyor. Her izine gidişimizde mutlaka köyde kalmayı çok arzuluyorlar. Oğlum Nurullah’ın en büyük hayali bir gün köyümüze yerleşmek. İ.Çiçek; Çankırı ile ilgili haberleri gelişmeleri takip ediyor muzunuz yada edebiliyor musunuz? M.Güneşdoğdu; Elimden geldiği kadar, daima hemşehrilerimizle irtibat halindeyiz. Artık eskisi gibi değil, Türkiye’ye ve Çankırı’ya sık sık gelip gidenler oluyor veya çeşitli iletişim organlarından önemli gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz. İ.Çiçek; Köyünüzün bağlı bulunduğu, Orta ilçemizin eski ismi Kâri Pazarıdır. Kâri Kur’an-ı Kerim’i güzel okuyan manasına gelmektedir. Eskiden bu yöreden Kur’an-ı Kerim’i çok güzel okuyan insanlar yetiştiği için buralara bu isim verilmiştir. Siz bu topraklarda doğmuş, büyümüş birisi olarak kendinizi bir Kâri yani Kur’an-ı Kerimi güzel okuyan birisi olarak görüyor musunuz? M.Güneşdoğdu; Yukarıdaki değerlendirmeyi yani Kari kelimesini ilk duyduğumda hayli dikkatimi çekmişti. Hemen köyümüzün yanı başındaki, Kalfat Kasabasının lakabının çok Hafız ve İmam yetiştiği için, Küçük Mısır olması, Karî Pazar yorumunu destekliyor. Ancak bizim yöreler hakkında araştırması olan bir tarihçinin anlattıkları da hayli manidar. Şöyle ki; Selçuklu ve Osmanlıda kadınların ürettikleri sanat eserleri ve işlemelerinin sergilendiği, alıcı ve satıcılarının sadece kadınlar olduğu, Kari Pazarları kurulurmuş. Dolayısı ile Kazamızın isminin buradan aldığını duymuştum. Bu da akla yakın bir yaklaşım. Kendimi Kari yani (Güzel Kuran Okuyucu) olarak görüyorum, ancak asıl amacım Kurra olmak, yani Kur’an-ımızı muhtelif Kıraatlerde, her tarafını Fatiha gibi okuyabilmek. (İ.Çiçek; Allah muvaffak etsin.) İ.Çiçek; Profesyonel anlamda bu işe (yani toplumun dinlediği bir sanatçı olmanız.) ne zaman başladınız? M.Güneşdoğdu; Cemaatimizden gelen yoğun istek üzerine 1987 yılında bir tarafı Kur’an diğer bir tarafı ilahi olan bir kaset yapmıştım. Ondan yüzlerce satıldı, ilk Profesyonel ilahi çalışmamızı 1991 yılında Nasihat, isminde Hafız Kardeşler Ekibi ile beraber yaptık. İlk Kur’an kasetimde yine aynı tarihlerde, Kısa Sureler’in olduğu Furkan isimli kasetti. İ.Çiçek; Son albümünüz biraz bahseder misiniz? M.Güneşdoğdu;
İlahi alanında en son çalışmam, M.Özcan Günesdoğdu Medine Yollarında, isimli albümüm, Gönül Müzikten çıktı. 1995 den bu tarafa nerede ise her sene Hacca, zaman zaman da Umreye gidiyorum. Şu ana kadar yaptığım eserlerin önemli bir kısmı ora menşelidir. Son çalışmamda oraya olan özlemi dile getiriyor, aynı zamanda bu çalışma 1998 yılında yapmış olduğum, Gül Peygamberim, isimli çalışmamın yenilenmesidir. O zamanlar arzu ettiğim düzeyde olmadığı düşüncesi ile tekrar aranje edildi, Gönülden Esintiler, ismiyle de bu albümde bulunan eserlerin yer aldığı bir Klip VCD’si hazırlandı ve piyasada mevcut. İçime sinen güzel bir çalışma oldu. Kur’an alanında ise çocukluğumdan beri bazı ahitlerim vardı, bunlardan birisi kıraatlerini çok beğendiğim merhum Abdussamed’in elime geçmesi halinde görüntüsünü yayınlayacağımı hep kendi kendime söz vermiştim. Çünkü ben yıllar boyu sadece sesini dinlediğim ama kendisini hiçbir şekilde göremediğim bu zirve okuyucunun görüntüsünü bulmak için çok aradım ve 1994 yılında Abdussamed’in Pakistan’da büyük bir cemaata okuduğu Vakia suresi bendenizin İranda dünya yarışmasında okuduğum Ahzab Suresini, Lafzi Muhkem, ismi ile ilk ben yayınlamıştım.
Ve yine başkaları da istifade etsin diye, yıllardan beri bende bulunan kanaatime göre gelmiş geçmiş son Yüzyılın en iyi okuyucuları; merhum Mustafa İsmail, Abdussamed, M.Sıddık Minsavi, Mütevelli, Tablavi, İsmail Biçer, Dr. Fatih Çollak ve bendenizin Kıraatlerinin bir arada olduğu, Maidetürrahman (Rahmanin Sofrası) 20.Asrın Altın Seslerinden Kuran Ziyafeti, adı ile 4 VCD’lik bir takım yayınlandı Yıldırım Ajans tarafından. İ.Çiçek; Hayatta yapmak istedikleriniz amaç ve hedefleriniz nelerdir? M.Güneşdoğdu; Tabii öncelikle Adam gibi Adam olmak en büyük amacım, sonra Kur’anı’mızı en güzel bir şekilde dünya çapında okumak, bununla beraber müzikal alanda yapmak istediklerim var, İnşallah gerçekleştiğinde hep beraber göreceğiz. (İ.Çiçek; İnşallah) İ.Çiçek; Sanat hayatınız boyunca, Çankırılı hemşehrilerinizden destek gördünüz mü? Onların varlığını arkanızda hissetiniz mi? M.Güneşdoğdu; Tabii ki, sağ olsunlar Hemşehrilerimiz her fırsatta yanımda olduklarını hissettirmişlerdir, taa çocukluğumdan beri bizi takdir ve taltif ederler, çeşitli hediye ve harçlıklar verirlerdi, defalarca başarılarımla iftihar ettiklerini duymuşumdur. Sonra beni yetiştiren Hocalarımdan Sefer Ahmedoğlu Çankırılıdır ve yine adeta bir Menajer gibi yıllarca bana daima tüm Programlarıma refakatçilik eden Maddi, Manevi, hiç yalnız bırakmayan ve yönlendiren ağabeyim Kalfatlı Amir Ünal idi, makamı cennet olsun vefat etti, bunlar sadece bir iki örnek, yetişmemde zerre kadarda olsa emeği geçenlerden Mevla razı olsun! İ.Çiçek; Eserlerinizden bahseder misiniz biraz? Ne zaman hangi eseri çıkardınız? M.Güneşdoğdu; Su ana kadar gerek Almanya ve gerek Türkiye’mizde yayınlanmış İlahi ve Kur’an-ı Kerim Audio ve Video Albümlerim sırasına göre söyle; 1987 Kur’an-ı Kerim ve ilahiler.(Almanya) 1991 Kısa Sureler (Almanya), Nasihat-İlahi Kaseti (Almanya), Furkan- Kısa Sureler, (Türkiye) 1992 Namaz Sureler ve Ezanlar(Türkiye) 1993 Kurani Hakim Ziyafeti Video Kaseti (Almanya) 1994 Biz Geliyoruz Ilahi ve Marslar (Almanya), Kur’an-ı Kerim-Seçme Sureler (Almanya), Yasin Tebareke (Almanya-Türkiye), Yasin, Amenerrasulu, Ayetelkürsi (Türkiye), Kısa Sureler (Türkiye) 1995 Lafzi Muhkem Video Kaseti (Almanya) 1996 Cürmüm ile Geldim Sana I (Türkiye) 1997 Gül-Peygamberim 1998 Cürmüm ile Geldim Sana II, Sevdim seni, Güneşdoğdu İlahi grubu, 1999 Medet, 2000 Lebbeyk, Yürü Mevlaya, Güneşdoğdu İlahi Grubu, Kısa Sureler I, (Almanya), Kısa Sureler II,(Almanya) 2001 Necm Kamer Rahman (Türkiye), Amme Cüzü Tertil 2003 Sevmeye Geldim 2004 Medine Yollarında 2005 Medine Yollarında Klipler
Bunlardan daha önemlisi, yukarıda zikrettiğim gibi, Kuran ziyafetleri, büyük bir Proje oldu ve yine en önemlisi 1995'den bu tarafa Avrupa yarışmasında 1’nci olan çocukların önemli bir kısmı benim Talebelerimdir Hamdolsun ve bunlardan 2003 Avrupa 1’cisi, Muhammed Haydar, yine Çankırılıdır.
İ.Çiçek; Mutlaka bir çok sosyal faaliyete iştirak ediyorsunuzdur? Bunlardan bahseder misiniz? M.Güneşdoğdu; Camiimize gelen Almanlara inancımızı anlatıyor ve Camimizi tanıtıyoruz, haftada bir 2 Saat Almanca İslam dersi veriyor, ayda bir hutbeyi Almanca okuyoruz, (Maalesef Almanya’da Almanca bilen Hoca sayısı yok denecek kadar az.) Yine; Nikah, Evlenme, Boşanma işleri; Hapishane, Hastane, Esnaf, Camii, Dernek, Kilise ve Okul Ziyaretlerinde bulunuyoruz. Yine sekiz yıldan beri 7 kişiden oluşan İlahi Ekibimizle insanımızın; Düğün, Dernek, Konser, Şölen vs. Programlarına iştirak ediyoruz, bunun yani sıra yıllık iznimde albüm çalışmalarım devam ediyor. İ.Çiçek; Siz gerek Türkiye’de gerekse dünyada tanınan bir sanatçısınız. Biraz uluslar arası faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
M.Güneşdoğdu; Şu ana kadar başta ülkemiz, Almanya ve nerede ise tüm Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede Kur’an-ı Kerim ve İlahiler okudum bunlardan bazıları; 1989 Suriye Emevi Camii, 1991 Bosna Hersek, 1995'ten bu tarafa her sene Medine Münevvere ve Suud TV, 1994 Mısır, İran, 2000 Avustralya iki Hafta Sydney ve Melbourne ayni yıl bir ay Almanya Expo Dünya Fuarında Gayri Müslimlere Kuran Tilaveti, 2003 Kanada Kur’an Kıraatleri ve İlahi Konseri, 2004 Raihan Grubu ile Fransa Turnesi ve nasip olursa yine bu sene 2005 Avustralya Sydney Opera Salonunda Kur’an Tilaveti İnşallah. İ.Çiçek; Aldığınız ödülleri ve başarıları anlatır mısınız? M.Güneşdoğdu; 1985 Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Avrupa 1’nciliği belgesi, 1991 Suud Uluslararası Kur’an-ı Kerim 1’nciliği ödülü, 1991 Bosna Hersek, 1994 ve 2003 İran Teşekkür belgeleri ile daha pek çok takdir ve plaketler. İ.Çiçek; Sizi örnek alan, sizin yolunuzdan gitmek isteyen, çocuklarımıza gençlerimize ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? M.Güneşdoğdu; Vakitlerini çok iyi değerlendirip kendilerini her sahada geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Her Müslüman gencin istemesi halinde Hafız olabileceğine inanıyorum. İnsan yeter ki gayret etsin ve istesin, bunun içinde mutlaka ağzı düzgün bir Hoca efendiden Talim, Tecvid ve Makam dersleri almalarını bununla beraber çok Kur’an dinleyip okumalarını tavsiye ediyorum. Ben Kur’an-ı’ mızın çoğunu dinleyerek ezberlemişimdir. En önemlisi, bununla beraber mutlaka ama mutlaka Arapça’yı ve dinimizi çok iyi öğrenmelerini tavsiye ediyorum. İ.Çiçek; Son olarak Cansaati.org üye ve ziyaretçileri ile tüm Çankırılılara neler söylemek istersiniz? M.Güneşdoğdu; Ülkemi insanımızı ve yöremizi çok ama çok sevdiğimi tekrar ifade etmek istiyorum ve Hakkı ile Rabbimize Kul olmaya çalışmalarını, Kur’an-ı’mızı çok okuyup anlamaya, daha önemlisi inançları istikametinde bir hayat sürmeye çalışmalarını diliyorum. MEVLA GÖNÜLLERİNİZDEN HUZURU, YÜZÜNÜZDEN TEBESSÜMÜ EKSİK ETMESİN! (İ.Çiçek; Amin.) İ.Çiçek; Kıymetli Hemşehrimiz Sayın Mustafa Özcan Güneşdoğdu’ya bu içten söyleşi için Cansaati.org üyeleri ve tüm Çankırılılar adına çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bundan sonraki çalışmalarında başarılarının artarak devam etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Allah yolunuzu açık etsin. Saygılarımla, İsa ÇİÇEK
Not: Bu yazı hediyelidir. Yazıyı arkadaşınıza önerin ve hem siz hem de arkadaşınız çekilişe girmeye hak kazansın. Çekiliş sonucu Sayın Güneşdoğdu 5 kişiye imzalı albümünü gönderecektir. Yazıyı önermek için tıklayınız.
Dinle Kendi Sesinden Kur'an-ı Kerim DinleyinizWeb Sitesi: http://www.gunesdogdu.com/
|