 |
Yazan |
Konu  |
|
Erhan Metin
Yetkili Üye

Çankırı
30 Cevap
|
Gönderim - 20/11/2005 : 12:54:09
Asker ve siyaset adamı Ali Fuat Cebesoy 10 Ocak 1968'de Istanbul Amerikan Hastanesi'nde öldü. Cenazesi Geyve civarında, adını taşıyan Alifuatpaşa köyüne gömüldü. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Tuna ordularına başkomutanlık ve Berlin Antlaşması'nı imzalayan Türk delegasyonuna başkanlık eden Mehmet Ali Paşa'nın torunu ve TBMM hükümetinin ilk bayındırlık bakanı Ismail Fazıl Paşa'nın oğlu olan Cebesoy 1882'de Istanbul'da doğdu. Ortaöğrenimini Erzincan ve Beşiktaş askeri rüşdiyelerinde ve Kadıköy Saint Joseph Lisesi'nde tamamladıktan sonra 1889'da girdiği Harp Okulu'nda Mustafa Kemal'le birlikte okudu. 1905'te kurmay yüzbaşı rütbesiyle orduya katılan Cebesoy, Rumeli'de Meşrutiyeti yeniden kurmak için yapılan gizli çalışmalara katıldı. 1908'den 1910'a kadar Roma'da askeri ataşelik yaptı, Batı Rumeli'deki Garp Ordusu'nda görevliyken 1911'de Yakova ve Ipek'teki Arnavut ayaklanmasını bastırdı. Balkan Savaşı'nda (1912-1913) Yanya savunmasını yöneten Cebesoy, burada yaralandı ve gösterdiği başarıdan ötürü yarbaylığa yükseltildi. Birinci Dünya Savaşı'nda önce Şam'daki 8.Kolordu'da kurmay başkanı olarak görev aldı; Osmanlı Devleti savaşa katıldıktan sonra Süveyş'e yapılan keşif taarruzunda (Kanal Harekatı) 25. ve 14. Tümenleri yönetti. 1915'te albay oldu, 1916'da 14. Tümen'le Çapakçur harekatını düzenledi. Sina Cephesi'nde 20. Kolordu Komutanı olarak Ingilizlerin Tellü'ş-Şeria saldırısına karşı gösterdiği başarılı savunma (Kudüs Savunması) nedeniyle 12 Aralık 1917'de mirlivalığa (tuğgeneral) yükseltildi.Mondros Mütarekesi sonrasında Şubat 1919'da Anadolu'daki 20.Kolordu komutanlığına atandı. 19 Mayıs 1919'da Anadolu'ya geçen Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı Milli Mücadele'ye ilk katılanlardan biriydi; 21 Haziran 1919'daki Amasya Tamimi'ni imzalayanlar arasında yer aldı. Bunun üzerine İstanbul hükümetince komutanlıktan alınmasına rağmen görevini bırakmadı, Sivas Kongresi kararıyla Batı Anadolu Umum Kuva-yı Milliye Komutanlığı'na getirildi. 23 Nisan 1920'de açılan Birinci TBMM'ye Ankara milletvekili olarak giren Cebesoy, aynı yıl oluşturulan Batı Cephesi'ne komutan atandı. 8 Kasım 1920'de komutanlıktan alındı ve Ankara hükümetinin ilk büyükelçisi olarak Moskova'ya gönderildi. Bu görevi sırasında TBMM hükümeti adına Moskova Antlaşması'nı (16 Mart 1921) imzaladı. Ankara'ya döndüğü 1922'de önce Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu başkanlığına, daha sonra da TBMM ikinci başkanlığına seçildi. 1923 seçimlerinde yeniden Ankara milletvekili seçildi ve TBMM ikinci başkanı oldu. Ekim 1923'te bu görevinden de ayrıldı ve 2. Ordu müfettişliğine atandı. Asker milletvekillerinin siyasi ve askeri görevlerinden birini seçmelerine ilişkin kararın çıkması üzerine 1924'te askeri müfettişlikten ayrılarak Meclis'e döndü. 17 Kasım 1924'te Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Adnan Adıvar ve Refet Bele ile birlikte kurduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın genel sekreterliğini üstlendi. Ancak, Şeyh Sait ayaklanmasının ardından 3 Haziran 1925'te parti kapatılınca bir süre siyasetten çekildi. Ertesi yıl, Izmir suikastı (15 Haziran 1926) ile ilişkisi olduğu iddiasıyla istanbul'da tutuklandı ve istiklal Mahkemesi'nde yargılanması sonucu aklandı. 1933'te Konya'dan bağımsız milletvekili olarak yeniden Meclis'e giren Cebesoy iki kez bayındırlık bakanlığı (1933-1934 ve 1939-1943), bir kez de ulaştırma bakanlığı (1943-1946) yaptı ve 1948'de Kazım Karabekir'in ölümüyle boşalan TBMM başkanlığına seçildi; bu görevi 1 Kasım 1948'e kadar sürdürdü. 1950-1954 döneminde Eskişehir, 1954-1960 arasında da DP listesinden bağımsız Istanbul milletvekilliği yaptıktan sonra siyasetten tamamen çekildi. Birüssebi-Gazze Meydan Muharebesi ve 20'inci Kolordu (1938) ile Milli Mücadele Hatıraları (1953), Moskova Hatıraları (1955), General Ali Fuat Cebesoy'un Siyasi Hatıraları (1957-1960, 2 cilt) ve Sınıf Arkadaşım Atatürk (1967) gibi yakın tarihe ışık tutan kitapları bulunan Cebesoy'un adı, anısını yaşatmak için Geyve istasyonuna ve Çetinkaya-Erzincan demiryolu üzerindeki bir istasyona verildi.
|
|
Forumda görüş beyan
etmek ve yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir.
Yer alan ifadeler kişisel olup,
hiçbir kurum ve/veya kuruluş adına görüş bildirilmez, bildirilse dahi kişisel
kabul edilir ve yer alan her görüş yazarını bağlar. Site grup, cemaat, klik
vs bir sınıflama olmaksızın herkese açık olduğu için
LÜTFEN POLEMİKLERE GİRMEYİNİZ, sadece kamuya sunacağınız bilgi ve görüşleri
bizlerle paylaşınız. Yazılara yapılacak tenkitler edebi ve bilimsel formlar ve
bilimsel etik açısından uygun olmalıdır. Kişilik haklarını ihlal
halinde, hukuka, ahlaka aykırı görüş beyan edildiği ve ticari reklam yapıldığı
durumlarda yazının yayınına izin verilmez. Kitap,dergi tanıtımları ticari
sayılmaz. Yazılarınızda yaptığınız alıntılar (iktibaslar) için açıkça
kaynak gösteriniz.
Çankırı Araştırmaları sitesi'nde yayınlanmakta olan bütün yazılar, telif
hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının yada telif hakkı
sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların izni olmaksızın
sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir
biçimde basılmaması, yayınlanmaması, editörlerimizin ve üyelerimizin kaynak
belirtmeden herhangi bir alıntıyı sitemizde yayınlamaması önemle rica olunur.
Kaynak belirtilmeksizin sitemizde yayınlanan alıntılar ve görüşler yazarlarını
bağlar.
Kalite Anlayışımız: Lütfen bildirilerinizi
yayınlamadan önce yazım kuralları ve içerik açısından kontrol ediniz. Mümkünse
önce word belgesi olarak yazıp denetleyiniz. Sonra kopyala-yapıştır yöntemiyle
buraya taşıyınız. Dilimize gereken özeni göstermeyen ve kurallara uymayan
bildiriler silinecektir.
|
|
 |