 |
Yazan |
Konu  |
|
kebikec
Araştırmacı-Yazar
Ankara
17 Cevap
|
Gönderim - 05/09/2005 : 11:56:14
Çankırı 1929 Ömer TÜRKOĞLUOsmanlı İmparatorluğu’nda bir iletişim aracı olarak gazetelerin İstanbul, İzmir, Selanik gibi şehirlerden sonra Anadolu’ya ve taşraya yayılması XIX. yüzyılın ikinci yarısında olmuştur. Bu dönemde vilayetlerde kurulan ve valilerin emrinde olan matbaalarda, o vilayetin salnameleri (yıllıkları) basıldığı gibi vilayetin haftada bir veya iki defa neşrolunan gazeteleri de basılırdı. Yaptıkları hizmetler göz önüne alındığında dönemin vilayet gazetelerinin önemini yadsımak mümkün değildir. Söz konusu gazetelerin ihtiyacı olan taşra –ki burada kastımız vilayete bağlı sancak ve kazalardır- haberlerini genellikle memur olan, okur-yazar insanlar gönüllü olarak üstlenirler ve gazeteye gönderecekleri haberleri “Çankırı’dan Mektup”, “Bolu Mektubu” gibi başlıklarla gönderirlerdi. Gazeteler her yerleşim biriminde bir muhabir bulunduramayacağına göre bundan da doğal bir şey olamazdı. Bu gelenek Cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam etti. İstanbul basınına inat Ankara’da yurdun her tarafına kulak vererek memlekette olup biten her şeyi sütunlarına taşıyan Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin de taşrada gönüllü, yurtsever, idealist muhabirleri vardı. Bu muhabirlerden biri de Çankırı’da olan biteni yurda duyuran, memleketindeki her faaliyeti ve yeniliği gazete okuyucularıyla paylaşan genç delikanlı Tahsin Nahid (Uygur)du. Özellikle Çankırı halk edebiyatı ve tarihi üzerine yaptığı tetkiklerle şehrimizin kültürel hayatına çok önemli katkılarda bulunan gazeteci büyüğümüzü rahmetle anarken 12 Mayıs 1929’da Hâkimiyet-i Milliye gazetesine geçtiği bir haberi, daha doğrusu “Çankırı Mektubu”nu sizlerle paylaşmak istedim. “Çankırı’da Son Hafta” başlığıyla yayımlanan haber şöyle başlıyor: alıntı: “Millet mekteplerinin iki aylık devrelilerinin imtihanları çok yüksek neticeler verdi. Devreye devam eden yalnız 137 kişi, o da imtihana girmediklerinden muvaffak olamadılar. Vilayet dâhilinde bu devrenin 2.295 mevcudundan 2.158’i kazandı.”
Dönem Atatürk Türkiye’si; tüm yurtta yeni bir moral ve gittikçe güçlenen bir enerji ile yenileşme, aydınlanma ve modernleşme süreci yaşanıyor. İşte böyle hareketli günlerde Çankırı’daki sinema salonunda devre mezunları şerefinde bir müsamere tertip ediliyor. Haberin devamını birlikte okuyalım: alıntı: “Sinema binasında millet mektepleri iki aylık devre mezunları şerefine verilen müsamerenin en şayan-ı kayıt (kayda değer) noktası millet mektebi mezunu olan hanımların müsamereye bilfiil iştirak ederek sahnede vazife almış olmalarıdır. Cuma günü gündüz ve gece devam eden müsamereden sonra yüzlerce mezuna Vali Nuri ve millet mektepleri idare heyeti, meclis-i umumi azaları, memleket güzideleri huzuruyla şehadetnameler dağıtılmış hanım mezunların şehadetnameleri de vali beyin refikası (eşi) hanım ile millet mektepleri idare heyetini teşkil eden zevat ve davetliler huzurunda dağıtılmıştır. […]
Çankırı’dan tüm yurda duyurulan haberi okumaya devam ediyoruz: alıntı: “Halkta ağaç dikme hevesini uyandırmak için Gazi ve Kurtuluş mektepleri sahasında mekteplilerin iştirakiyle bir ağaç bayramı yapılacaktır. Yine bu sahada Çankırı mekteplerinin müşterek bir akvaryumu vazifesini ifa edecek olan havuzun inşası belediyemizce deruhte edilmiştir.”
İşte haber budur! Belediye Başkanı Sayın İrfan Dinç’in şehrimizi ağaçlandırma yolundaki gayretlerine -ki bu gayretlere vilayetin diğer görevlilerinin de can ü gönülden katıldığına eminim- bizzat tanık olduktan sonra ağaçlandırma bilincinin cumhuriyeti kuran kadrolardan bize, bizlere intikal etmiş ve bilincimize yerleşmiş kutsal bir görev olduğunu anlıyorum… Devam edelim: alıntı: “Vilayetin müstakbel müzesine bir nüve olacak halk müzesi için Gazi Mektebinde tahsis edilen kısımda elde mevcut eşya teasnif ve tertip olunmaktadır. Yakında küşat resmi (açılış töreni) yapılacaktır.”
 Bugün belki çoğu hayatta bile olmayan büyüklerimizdeki kentlilik bilincini görüyor musunuz? Şu anda belki bu yazıyı okuyanlardan bir kısmımız iç çekip hayıflanıyorlardır.
Onlara şunu söylemek isterim: Üzülmeyin, çünkü Çankırı’da son zamanlarda kültür adına, kent kültürü adına, tarihi ve doğal dokunun korunması adına yapılan çalışmaları gördükten sonra boşa üzüldüğünüzü anlayacaksınız. Belediye başkanıyla, çalışanlarıyla, şehirde yaşayan insanlarıyla, ‘gurbetteki’ hemşehrileriyle artık yepyeni bir Çankırılılık bilinci yeşeriyor. O yeşeren bilinçte demokrat olabilmek var; hangi siyasi görüşten olursa olsun kalbinde ve beyninde Çankırı’yı düşünen, onu seven ve onun için kaygılanan insanlarımız var. O yeşeren bilinçte insanlık var; birbirimizi dinliyor, anlıyor ve ortak paydamız olan Çankırı’da buluşuyoruz. O yeşeren bilinçte sevgi var; bizler birbirimizi en az atalarımızın bize mirası olan bu şehir ve bu vilayet kadar seviyoruz. İşte bu yüzdendir ki kentin geleceğini duvarları bembeyaza boyanmış, aydınlık, pırıl pırıl Çankırı evleri kadar ak ve pak görüyoruz. Çankırı’da her şey iyi olacak, iyi olmalı… Çünkü başka seçeneğimiz yok… Ömer TÜRKOĞLU
|
turgut_reis
Yetkili Üye
  
ÇANKIRI
223 Cevap
|
Gönderim - 05/09/2005 : 14:21:02
Değerli Ömer TÜRKOĞLU bey öncelikle Çansaatine hoş geldiniz. Çankırı Araştırmaları platformu toplantısında ne kadar Çankırı aşığı olduğunuzu gördüm ve çok gurur duydum. Nerde Çankırı adı geçiyorsa ben onun için her türlü araştırmayı yapıyorum dediniz. Hakikaten bunuda sitemizde yazılarına başlayarak kanıtlıyorsunuz. Daha geniş kapsamlı yazılarınızı bekliyoruz. Selamlar Saygılar...Çayırpınar''lı
 |
Ahmet GÜLŞEN
Yönetici
   
Kayseri
642 Cevap
|
Gönderim - 05/09/2005 : 14:35:37
Yukarıdaki yazı, Çankırı üzerine değerli çalışmaları ile tanıdığımız Sayın Türkoğlu'nun ilk yazısı değildir. Sitemizin başlangıç yazılarından, hatta 44 numaralı da kendisine aittir. Zaten Ömer beyin bize yayınlamak üzere gönderdiği bu yazıdan sonra sitemize "Çankırı Araştırmaları" adını açık açık yazma cesaretini bulmuştuk.(http://www.cansaati.org/article_read.asp?id=44 ) Ahmet GÜLŞEN
 |
ayyildiz
Çankırı Gönüllüsü
 
ankara
129 Cevap
|
Gönderim - 10/09/2005 : 21:08:07
Sayın Türkoğlu hoş geldiniz , sayenizde araştırmacı kimliğinizle Çankırıda pek çok alanda bilmediğimiz konunun aydınlanacağını düşünüyorum.Şaban AYDIN
 |
|
Forumda görüş beyan
etmek ve yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir.
Yer alan ifadeler kişisel olup,
hiçbir kurum ve/veya kuruluş adına görüş bildirilmez, bildirilse dahi kişisel
kabul edilir ve yer alan her görüş yazarını bağlar. Site grup, cemaat, klik
vs bir sınıflama olmaksızın herkese açık olduğu için
LÜTFEN POLEMİKLERE GİRMEYİNİZ, sadece kamuya sunacağınız bilgi ve görüşleri
bizlerle paylaşınız. Yazılara yapılacak tenkitler edebi ve bilimsel formlar ve
bilimsel etik açısından uygun olmalıdır. Kişilik haklarını ihlal
halinde, hukuka, ahlaka aykırı görüş beyan edildiği ve ticari reklam yapıldığı
durumlarda yazının yayınına izin verilmez. Kitap,dergi tanıtımları ticari
sayılmaz. Yazılarınızda yaptığınız alıntılar (iktibaslar) için açıkça
kaynak gösteriniz.
Çankırı Araştırmaları sitesi'nde yayınlanmakta olan bütün yazılar, telif
hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının yada telif hakkı
sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların izni olmaksızın
sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir
biçimde basılmaması, yayınlanmaması, editörlerimizin ve üyelerimizin kaynak
belirtmeden herhangi bir alıntıyı sitemizde yayınlamaması önemle rica olunur.
Kaynak belirtilmeksizin sitemizde yayınlanan alıntılar ve görüşler yazarlarını
bağlar.
Kalite Anlayışımız: Lütfen bildirilerinizi
yayınlamadan önce yazım kuralları ve içerik açısından kontrol ediniz. Mümkünse
önce word belgesi olarak yazıp denetleyiniz. Sonra kopyala-yapıştır yöntemiyle
buraya taşıyınız. Dilimize gereken özeni göstermeyen ve kurallara uymayan
bildiriler silinecektir.
|
|
 |